Allı Veteriner Kliniği
Koyunlar mevsimsel poliöstrik hayvanlardır. Günlerin kısalmasıyla birlikte epifizden salgılanan melatonin hormonunda artış şekillenir. Bu durum hipotalamusu etkileyerek Gnrh salınımını tetikler. GnRH, hipofizin ön lobundan FSH ve LH salınımını uyarır ve foliküler gelişimi başlatarak östrus ve ovulasyonların şekillenmesini sağlar.
Avrupa Birliği ve Türkiye Cumhuriyeti tarafından birlikte finanse edilen “Şap Hastalığı İçin İletişim Kampası ve OIE Deklarasyonu Ülke Başvuru Dosyası Hazırlanması Teknik Yardımı” projesi (kısa adı ile Şap Hastalığı Teknik Yardım Projesi),
Koyun ve Keçiler mevsime bağlı poliöstrüs hayvanlardır. Türkiye’ de Üreme mevsimi olarak ta bilinen bu dönem Yaz sonu ile kış başına kadar geçen dönemdir. Bu hayvanlar, bu dönemde gebe kalana kadar kızgınlık gösterirler. Bu döneme halk arasında " Koç – Teke katımı " denir.
Öncelikle şunu bilmeliyiz ki koyunlar mevsime bağlı poliostrik hayvanlardır. (Ağustos ayından aralık ayına kadarki dönemde, gebe kalana kadar kızgınlık gösterirler.) Bunun dışında ise şu konulara önem verirsek, kızgınlığa gelme hızlanır, sıklaşır.
Hayvan beslemenin sorumlulukları büyük olduğu gibi büyükbaş ve küçükbaş hayvanların beslendiği çiftliklerde, hayvanların bakımını yapmak dikkat ister. Büyükbaş aşı takvimine uymak çok önemlidir. Ülke ekonomisinde önemli bir yere sahip olan hayvancılığı yaparken; hayvanların beslendiği yerdeki sağlık koşulları son derece önemli bir yer tutar. Hayvanlar 12 ay boyunca sırayla aşılanır.
Suni Tohum Uygulama Yetkisi Suni tohumlama uygulamaları ülkemizde Bakanlık tarafından düzenlenen eğitimlerde başarılı olan nitelikli veteriner hekim ve bunların sorumluluğunda veteriner sağlık teknisyenleri tarafından yapılmaktadır. Suni Tohumlamanın Doğal Tohumlamaya Göre Avantajları Suni tohum sürünün genetik, fiziksel özelliklerini iyileştirir. Sığır nüfusunun genetik ve dış özelliklerinin geliştirilmesi amacıyla kalitesi kanıtlanmış uygun boğaların seçimini sağlar. Yetenekli hayvan sahipleri kaliteli boğaları gözle seçebilir ancak bunların taşıdıkları özellikleri bakımında nasıl döller vereceğini bilemezler....
Bir süt sığırı işletmesi gelirinin, yaklaşık % 40’ını buzağıdan, % 60’ını ise sütten sağladığı kabul edilir. İşletmeler, sadece buzağı kayıpları göz önünde bulundurarak ekonomik değerlendirmelerde bulunmamalıdır. Buzağı ölümlerine bağlı ekonomik kayıplar, buzdağının sadece görünen kısmı olup, iyi bir buzağı dönemi geçirmemiş bir yetişkin sığırın; yemden yararlanma derecesi, beside günlük canlı ağırlık artışı, süt ve döl verimlerinin istenilen seviyede olması söz konusu değildir. Kısaca yetişkin bir hayvanın verim performansı üzerinde, buzağı evresindeki bakım ve beslenmesi doğrudan etki etmektedir. Doğum gerçekleşir gerçekleşmez yavrunun nefes alıp almadığı kontrol edilmelidir. Ağız ve burnundaki müköz (sümüksü) kalıntı temizlenmelidir. Gerekirse solunumu uyarmak üzere buzağı başı aşağı gelecek şekilde sallandırılmalı, baş bölgesine soğuk su uygulanmalı ve/veya dili birkaç kez hafifçe çekilip bırakılmalıdır....
Bütün yeni yemler (çayır-mera yeşil otları dahil) 7-14 günlük alıştırma programı dahilinde kademeli artırılarak yedirmelidir. Bahar aylarında mera otlarında selüloz oranı çok düşük olduğundan hayvanlar meraya çıkmadan veya meradan döndüklerinde mutlaka kuru ot takviyesi yapılmalıdır. Aşırı gübreleme bitkilerde nitrat ve nitrit maddelerinin artmasına neden olur. Nitrat ve nitrit bitkilerde A, D ve E vitaminlerini azaltacağı gibi hayvanlarda nitrit zehirlenmesine yol açacağından dikkatli olunmalıdır. Kışın mümkünse otlatma yapılmamalıdır. İlk ve sonbaharda hayvanlar sabahın erken kırağılı saatlerinde meraya çıkarılmamalıdır. Kırağının kalkması beklenmeli veya o gün meraya gönderilmemelidir. Eğer çıkarmak gerekirse mutlaka hayvanlara içeride bir miktar kuru ot verilmelidir....
Bir ineğin kendisinden beklenen en yüksek verimi vermesi ancak uygun çevre koşulları sağlandığı takdirde mümkündür. Süt sığırı için uygun çevre koşulları ise 13-18 °C çevre sıcaklığı, %60-70 oransal nem, orta derecede solar radyasyon ve saatte 5-8 km rüzgar hızı olarak tanımlanmaktadır. Uygun çevre koşullarından en önemlileri ise sıcaklık ve oransal nemdir. Bu iki bileşenin birbirine göre durumu sığır üzerinde farklı etkilere neden olmaktadır. Havadaki nem oranı ne kadar yüksek olursa, solunum veya terleme yoluyla vücut ısısının düşürülmesi de (evaporatif soğuma) o kadar düşük olur. Özellikle, yüksek sıcaklık ve yüksek oransal nem olması durumunda çevrenin süt sığırı üzerindeki olumsuz etkisi daha da artmaktadır....